14 Kasım 2015 Cumartesi

Origin ^^


Ayaklarına bakıyordu. Sanki hayatında ilk defa ayak görmüş gibi kuma her batıp çıkışında gözünü alamadan inceliyordu. Güneşten kavrulup, paçavraya dönmüş bronz heykel gibi duran bir çift devasa erkek ayağı. Bir ara kafasını kaldırdı, kendi benzetmesine kulak kesildi, evirdi çevirdi. Aklı Sisyphus'a gidiverdi. Hani taşı tepeye çıkarayım derken sürekli bayır aşağı düşen umutlu; mutsuz adam. Silkelendi ve sadece badem gözlerini ortaya çıkaran kaffiyehin altında ıslak nefesinden tükürüklenmiş kağıt parçasını yuttu, sebepsiz. 
- Canım onigiri çekti!
- Ne? 
- Onigiri işte. Ne, nesi? 
- Eğer susuzluktan ölmez ya da soğuktan donmaz, en kötüsü de baygınken kuşlar veya sürüngenler tarafından yenmezsek söz sana onigiri alacağım. 

Zaten, belki de bu denli var gibi.