15 Mart 2008 Cumartesi

Online Museums





Bir düşünün; Karnak Tapınaklarındasınız ve tarih kokan o dev sütunların arasından geçiyorsunuz..Ya da Ebu Simbil Tapınağında Anubis’ in tehtidkar ve mağrur duruşunun bir tadına bakmak istiyorsunuz...Mısır sizi açmıyor mu? Peki o halde Louvre Müzesindesiniz..Sizi esir alan o yaşanmışlık duygusu her tablodan çığlık çığlığa gelmekte..Az ilerde Van Gogh’un Papatyalar’ına bir göz atmak istediniz ve yavaş adımlarla yapıta doğru yaklaşmaktasınız ve fondan gelen bir ses: Aabi hadi yae içmioz mu!?!


İnternetin en yeni getirilerinden biri olan ‘sanal müze’ kavramı son zamanlarda hayatımızda kendine bir yer bulmak için atağa geçmiş durumda. Evinizin konforunda kilometrelerce uzaktaki eski yaşam kalıntılarını gezmek ve tarihe damgasını vurmuş sanatçıların yapıtlarını gözlemlemek artık sanıldığı kadar zahmetli ve pahalı değil aksine sadece bir tık uzağımızda.


Bizlere bu olanağı veren sitelerden bir kaçını araştırdım ve karşıma gerçekten işini iyi yapmış insanların ürünü olan sitelerle karşılaştım.Bunlardan ilki www.3dancientwonders.com adresinde hizmet vermekte. Üç boyutlu flash animasyon olayını aşmış bir site olmasına rağmen benim gibi teknoloji özürlü bir insanı bile kolayca kendilerine bağlayan bir grafik tasarımına sahip ve kullanımı gayet kolay.


İnceleme altına aldıkları eski çağlara ait kalıntılardan bir kaçı şöyle;

Azteklerin 1325 yılında inşa ettikleri, ölümcül tanrılarına taptıkları ve o tanrılara kurbanlar sundukları Meksika’da bulunan tarihi Aztek Tapınağı.

Mısırlıların 4000 sene evvel oluşturmaya başladıkları, üç nesil boyunca süren ve dünyanın 7 harikasından biri olan tarihi Giza (Keops) Piramid’i.

Prehistorik yapıların en gizemlisi ve ‘devlerin yüzüğü’ olarak adlandırılan Büyük Britanya’da bulunan Stonehenge bu örneklerin en baş döndürenleri olabilir.


İnternette boş boş surf yapmaktansa en azından keşfetmek, araştırmak ve eski çağlara ait kalıntıları sanal gerçeklikte toza dumana bulanmadan benimsemek ise bunun bir
ironisi olsa gerek...Herkesi ve herşeyi manipüle edebilen bir teknolojinin evlatları olarak 4000 sene sonra da bizi keşfediceklerinden emin bir şekilde atalarımızı yeniden homosaphien düzeye çıkartmak ise çok garip bir ödev olsa gerek...

Eğer eski mısır uygarlıkları, tanrıları ve mumyalama ritüelleri hoşunuza gitti ise
www.mos.org sitesinede bir göz atmakta fayda var..Gezdiğiniz taktirde parmağınızın ucuyla mumyaları evirip çevirebildiğiniz, eğer mumyalanmak isterseniz karşılaşabileceğiniz uygulamaları şimdiden öğrenebileceğiniz (beyninizin burnunuzdan çekilip çıkarılması gibi..) içinde gayet yararlı ve ilginç konu başlıkları barındıran bir siteyle karşılaşırsınız derim..


Sizlere aktaracağım üçüncü sanal müzenin adresi; www.moma.org açılımı ise museum of modern art.



NewYork’ta bulunan bu modern müzede yok yok. Edward Munch’ tan Claude Monet’ e, Andy Warhol’dan Rene Magritte’ e kadar modern sanatta sansasyon yaratmış tüm sanatçılar bu müzede. Eğer ben NewYork’ a kadar gidemem derseniz işte bu site tam
size göre..Başlıkları sırayla; Çizimler, Film, Medya, Resimler ve heykel. Ayrıca 1920’den 2000’lerin sonlarına kadar gelen geniş bir skalaya sahip bu müze sizi alıp uzak diyarlara götürecek ve sanatın atan kalbini birinci elden izlemenize olanak kılacak..



Sırada ki müzemizin konumlandığı yer Berlin ancak sanal adresi www.dam.org .
Açılımı ise digital art museum.
Bu sitenin amacı dijital ortamda oluşturulmuş sanat eserlerinin tarihçesini 20. yy’a ayak uydurmuş sanat severlerle paylaşmak ve bu sanat akımına ait en güzel ve en şaşırtıcı örnekleri online olarak insanlara aktarmak.




1956 yılından 1986 yılına dek yaratılan dijital sanat eserlerinin sahipleri ‘Öncü’ olarak adlandırılmış; bu periodtan sonra oluşturulan eserler ise ‘paint box era’ olarak lanse edilmiştir.Evet bildiğiniz paint programı!


Günümüz dijital sanatını icra edenlerin doğum noktasını incelemek ve geçmişimizin bizi nasıl takip ettiğine bir defa daha kanaat getirmek amacındaysanız bu siteye bir göz gezdirin derim.

www.circusmuseum.nl adresinde bizleri bekleyen sanal müzemiz gerçektende şimdiye kadar saydığımız müzeler içinde en ilginç olanı belkide..Adından da anlaşılacağı üzere içeriğinde 1880 tarihinden günümüze kadar gelen sirklerin posterleri ve fotoğrafları bulu
nmakta. Jaapbest isimli bir koleksiyoncunun topladığı materyallerden oluşan müze Hollanda’da sergilenmekte. Başlıkları; akrobatlar, palyaçolar, hayvan terbiyecileri, sihirbazlar ve jonglörler olarak ayrılan sitede oy çoğunluğuyla sirklerin en çok ilgi gören insanlarıda ‘freaks’ (ucubeler) olarak bizlerin hizmetine sunulmuş bulunmaktadırlar.

Huzurlarınızda canavar oyuncaklar!




Retro ve fütüristik akımlar benim ilgimi çeker, birde korku filmlerine bayılırım derseniz sizlere www.thegalleryofmonstertoys.com sitesini öneririm. Popüler kültürün kaybolan yüzleri vintage oyuncaklar anısına oluşturulmuş bu sitede ilginizi çekebilecek bir sürü başlık var.60’lar dan 90’lara dek imal edilen oyuncaklar, şu an izlediğimizde gülümsememize yol açacak zamanın korku filmlerine paralel üretilmiş.
Canavar Domatesler’in ve Şeker Adam’ın oyuncaklarını merak ederseniz adres yukarıda..

Dünyanın dört bir köşesinden çekip çıkarttığımız sanal müzelerin sonuncusu da bizim topraklarımızdan çıkma. www.sanalmuze.org Eczacıbaşı’ nın oluşturduğu sanal gerçeklikte bizlere retrospektif sergilerin ve uluslararası koleksiyonların en güzide eserlerini sunmakta.
Modigliani, Lautrec, Gauguin, Rodin, Rembrandt ve daha niceleri bizlere tablolarından ve heykellerinden gülümsüyor. Ayrıca ‘Van Eyck’ten Warhol’a Resim Sanatı’ isimli karma sergide mutlaka kendinize hitap eden bir eser bulacağınızdan eminim..

Sanal Gerçeklik/Delilik nüfuz ettiği her yeri kökünden değiştiriyor.Bu değişime ayak uydurup O’ nun bir parçası olmak ya da bu değişimden korkup çemberin dışında kalmak bizim elimizde..Siz siz olun bakmakla yetinmeyin bu müzeleri kaynağından görmek için çaba sarfedin..